Yargıtay Kararları
Yargıtay “Hukuk Daireleri” arasında işbölümü, temyiz incelemesinin sonuçlandırılmasında zaman kayıplarını önlemek, uzmanlaşmayı, akademik çalışma ve işbirliğini desteklemek, hukuksal sorunların çözümünde sorumluluk üstlenerek yönlendirici olabilmek ve Hukuk Dairelerinin hukuksal kimliklerini güçlendirmek amacıyla, aşağıda yer alan "ihtisas alanı ve temel görev esasları" çerçevesinde yapılır.
Dava konusu olayda davacının evine hırsız girdiği belirtilerek yetkili mercilere müracaatta bulunulmuştur. Mahkemece rizikonun gerçekleştiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de ispat yükü davalı ... şirketinde olup davacının evine hırsız girdiği ve ziynet eşyalarının çalındığı iddiasının aksini davalı ... şirketi ispatlamakla yükümlüdür. Kaldı ki, kolluk tutanaklarından davacının konutunda hırsızlık olayının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ispat yükünün davacıda bulunduğu kabul kabul edilerek yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş
Davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen, hükümde harçlardan sorumlu tutulması isabetsiz olduğundan, davalı Bakanlık'ın bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, davalı … Yemek...Ltd. Şti.'nin istinaf başvurusunun HMK'nın .. maddesi uyarınca esastan reddine; davalı Bakanlık'ın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yargılamada eksiklik bulunmadığından ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç olmadığından, HMK'nın … maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hak sahipi anne-babaya destekten yoksun kalma tazminatının verilebilmesi, 506 sayılı Yasa'nın 24.maddesi uyarınca ölen sigortalılının sağlığında anne babasının geçimlerini sağladığını kabulü için sigortalının onlara sürekli düzenli ve günlük gereksiminlerini karşılayacak önemde yardımda bulunması, ana babanında durumları bakımından sigortalının bu yardımlarına gereksimleri olmasının belirlenerek SSK'ca anne babaya gelir bağlanması koşuldur.
Sigortalının ölümü halinde anne ve babasına ölüm sigortası kolundan aylık bağlanabilmesi, sigortalının sağlığında anne ve babasının geçimlerini sağlıyor olması koşuluna bağlıdır.
İş kazası nedeniyle işçinin ölümü halinde ana ve baba yararına maddi tazminata karar verilebilmesi için ana ve babaya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kısa vadeli sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerekmektedir.
Dava, trafik kazasındaki ölümden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir. Mahkemece ölen Fatih'in, anne, baba ve küçük kardeşi İsmail'e destek olup olmadığı yönünden davacı anne-babanın sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti bakımından yapılan araştırmada, annenin arsaları ve üç katlı evinin bulunduğu, bu evlerden birinde eşiyle ve küçük İsmail ile yaşadıkları, diğer bir katta da ölenin eşi ve çocuğuyla birlikte yaşadığı, babanın ise emekli maaşı aldığı ve arsasının olduğu, iş bulduğunda inşaatlarda çalıştığı, ölenden başka destek olabilecek başka reşit kardeş de bulunduğu anlaşılmış, tanık beyanlarından da ölenin eşi ve çocuğuyla annesinin evinde bir alt katta oturdukları, anne ve babasının evinde yemek yedikleri, elektrik-su faturalarının dahi baba Sena tarafından ödendiği ifade edilmiş olduğu halde, ölenin anne, baba ve küçük kardeş İsmail'e desteklik durumu olmadığı anlaşılmasına göre bu davacılar hakkında destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.
Dava nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkin olduğundan haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu bakımından davanın niteliği gözetilerek öncelikle hak sahiplerine SGK tarafından iş kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gelir bağlanmış ise bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gelir bağlanmamış ise bu yön hak sahibinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahibine gelir bağlanması için SGK Başkanlığına karşı dava açması için önel verilmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır.
Genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı, yetişkin bir insanın anne ve babasına her halükarda ve belirli bir düzeyde destek olacağını gösterir. Bu desteğin miktarı, tarafların yaşam düzeyi, sağlık, sosyal ve ekonomik durumları ile orantılı olarak miktar bakımından değişebilir, ancak, çocuğun hiç destek olamayacağı kabul edilemez. Destek, mutlaka para veya maddi katkı şeklinde olmayabilir. Çeşitli hizmet ve yardımlarla da destek olunabilir. Anne ve babanın varlıklı olmaları, çocukların desteğine ihtiyaç duymadıkları veya ileride duymayacakları sonucunu da doğurmaz. Bu nedenle, onyedi yaşındaki oğlunu kaybeden davacı babanın çalışıp gelir elde etmesi, yararına destek tazminatına hükmedilmesine engel değildir.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. “Destek” kavramının yalnızca parasal katkı şeklinde anlaşılması gerekmez. Yaşlılık veya hastalıkta ya da ihtiyaç duyulan diğer durumlarda yapılan ev işleri, bakım gibi hizmet ve yardımlar da destek kavramı içerisinde sayılır. 79 yaşında ölen desteğin olay tarihinde gelir getiren bir işte çalıştığı ispatlanamasa bile yukarıda belirtilen şekilde eşine vereceği desteğin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekir.
Bakım ihtiyacı ise, davacının zaruret ve safalet haline düşmesini değil, sosyal seviyesine uygun olan hayat tarzını devam ettirmek için gerekli imkanlardan yoksun kalmasına ifade eder
Yerleşmiş içtihatlara göre, bedelsiz olarak başkasının bakımını sağlayan ya da ona yardım eden kimse destek sayılmıştır. Destek, yalnız başkasına yaşamak için gerekli ihtiyaçları sağlayan ya da bunların temini için para veren kimse değildir. Bu hizmetleri görmek suretiyle çalışmasını doğrudan doğruya başkalarına tahsis eden kimse de destek sayılacağından, yalnızca ev işlerini gören bir kadın da kocasının desteği sayılabilir. Trafik kazasında ölen desteğin 1932 doğumlu olması, onun destek olamayacağına gerekçe olamaz.