Yargıtay Kararları

Beraat Kararının Arabuluculuk Yapma Koşullarına Etkisi

Davacının arabulucular siciline kayıt şartlarından biri olan "terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak" şartını taşımadığına gerekçe gösterilen soruşturma ve kovuşturma dosyası sonucunda davacının beraatine karar verildiği, bu şartın taşınmadığına yönelik idarece başkaca bir husus da öne sürülmediği dikkate alındığında, beraat kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.


Beraat Kararının Arabuluculuk Yapma Koşullarına Etkisi

Davacının arabulucular siciline kayıt şartlarından biri olan "terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak" şartını taşımadığına gerekçe gösterilen soruşturma ve kovuşturma dosyaları sonucunda davacının beraatine ve kovuşturmaya yer olmadığına yönelik kararlar verildiği, bu şartın taşınmadığına yönelik idarece başkaca bir hususun da öne sürülmediği dikkate alındığında, anılan kararların kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.


Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararının Arabuluculuk Yapma Koşullarına Etkisi

Davacının temyiz dilekçesindeki iddiaları ve 29/05/2024 tarihli ara kararına ilişkin cevaplar incelendiğinde; davacı hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının... tarih ve ... soruşturma,... karar sayılı kararı ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, davacı tarafından bu kararın Bilirkişilik Kuruluna sunulması üzerine ... Bilirkişilik Bölge Kurulunun ... tarih ve...sayılı kararıyla davacının bilirkişilik sicilinden ve listesinden çıkarılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı karar ile bu karara karşı yapılan itirazın reddine yönelik ... tarih ve ... sayılı kararının iptaline, davacının yeniden sicile ve listeye kaydedilmesine karar verilmiştir. Böylece bu davaya konu edilen işlem idarece yeni bir işlem tesis edilmek suretiyle hukuk aleminden kaldırılmıştır.
Bu durumda, oluşan yeni hukuk durum dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.


Telefon Görüşmesiyle Arabuluculuk Anlaşmaları, Geçerliliği ve Dava Açma Yasağı

Davacı işçi ile arabulucu arasında telefon yoluyla gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde varılan mutabakatın, arabuluculuk tutanağının geçerliliğini etkileyecek bir husus teşkil etmediği, zira bu görüşmelerin tutanağın sıhhatine halel getirecek bir usul ihlali oluşturmadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca, ihtiyari arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşmaya vardığı hususlarla ilgili olarak, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/5 maddesi uyarınca dava açılamayacağı hükmü gereğince, dava konusu taleplerin yargılama konusu yapılamayacağı sonucuna varılmıştır. Bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf talebi, Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir.


İmar uygulamasıyla tesis edilen ipotek, rayiç değer ödendiğinde kaldırılabilir.

Lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirleyeceğinden tarafların iradesi dışında yapılan imar uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin kaldırılması da belirlenecek bu rayiç değerin ödenmesi halinde mümkün olacaktır.


Kamu Görevlisinin Merak veya Diğer Amaçlarla Eriştiği Kişisel Veriler Suç Teşkil Eder mi?

Kamu görevlisinin, görevi gereği erişebileceği kuruma ait bilişim sistemindeki kişisel verilere hizmetin yerine getirilmesi ile hiçbir ilgisi bulunmadığı hâlde merak, beğeni vb. saikler ya da farklı amaçlarla, sistemde yer alan kişisel verileri sorgulaması ve bu verilere erişmesi TCK md. 136 kapsamında suç teşkil etmez.


Mükerrer İlamsız Takip Mevcutsa İtirazın İptali Davası İçin Dava Şartı Gerçekleşmez.

İ.İ.K.'nun 68/1 maddesi gereğince mükerrer ilamsız takip yapılamaz. Usulüne uygun yapılmış bir takip bulunması itirazın iptali davasının görülmesi için dava şartıdır. Dava konusu takip mükerrer ilamsız takip olduğu için usulüne uygun bir takip olmadığından itirazın iptali davası için dava şartı gerçekleşmemiştir. Bu itibarla davanın usulden reddi gerekir.


Mükerrer İlamsız Takip Mevcutsa İtirazın İptali Davası İçin Dava Şartı Gerçekleşmez.

İ.İ.K.'nun 68/1 maddesi gereğince mükerrer ilamsız takip yapılamaz. Usulüne uygun yapılmış bir takip bulunması itirazın iptali davasının görülmesi için dava şartıdır. Dava konusu takip mükerrer ilamsız takip olduğu için usulüne uygun bir takip olmadığından itirazın iptali davası için dava şartı gerçekleşmemiştir. Bu itibarla davanın usulden reddi gerekir.


Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması veya bir dava ile birleştirilmesi veya ayrılması hallerinde vekalet ücreti

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, Avukatlık ücretinin sınırlarını belirleyen 4. maddesi : (yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti tarifelerde yazılı miktarlardan az ve üç katından fazla olamaz, bu ücretin takdirinde avukatın emeği, gayreti, işin önemi ve niteliği gözönünde tutulur. Ancak, aynı avukat tarafından takip edilen ve ayrı ayrı emek ve gayret harcamasını gerektirmeyen aynı konudaki birden çok işin sayısı dikkate alınarak her biri için tarifede yazılı miktarlar onda bire kadar indirilebilir) hükmünü ve yine karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret başlıklı 9. maddesi ise : (bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması veya diğer bir davanın bu dava ile birleştirilmesi yahut davaların ayrılması hallerinde her dava ayrı ücreti gerektirir) hükmünü ihtiva etmektedir.


Dosya sayısı kadar beraat vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ve ilke olarak davacı veya sanıkların adedini yada bir sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip olunan davaların adedini ele almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngörmüş bulunmaktadır. Buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün değildir. Özellikle yukarıya aynen alınan 9. madde hükmü bu görüşü açık bir biçimde doğrulamaktadır. Olayımızda ise açılan dava tek olduğuna göre, şahsi davacılar lehine tek vekalet ücreti tayini gerekir.


İşyerinden, kredi gibi banka işlemlerinde kullanılmak üzere işçiye verilen ücretle ilgili yazılar, ücretin tespitinde tek başına yeterli bir delil teşkil etmemektedir.

İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. İşyerinden kredi gibi banka işlemlerinde kullanılmak üzere işçiye verilen ücrete dair işveren yazılarının tek başına ücreti belirlemeye yeterli olamayacağının kabul edilmesi gerekir. Emsal ücret araştırması yapılmadan davacı iddiasının kabulü isabetsiz olmuştur. Davacının kıdemi, işi, teknik yeterlilikleri dikkate alınarak meslek odaları ve ilgili kuruluşlardan emsal ücret araştırıldıktan sonra tüm dosya kapsamına göre belirlenecek ücerete göre alacakların hesaplanması gerekir.

Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

Davacı tanıklarına göre davacının işinin sulama inşaatında tapografçı olduğu belirtilmiştir. Davalı tanıkları kış aylarında yoğun çalışma olmadığını hatta izin kullandırıldığını ileri sürmüşlerdir. Davacı tanıkları ise kış ve yaz çalışmasını ayırmadan genel anlamda beyanda bulunmuşlardır. Mahkemece hafta tatil ücreti belirlenirken de bu yoğunluk dikkate alınarak sadece yılın Nisan-Ekim ayları arasındaki dönem için yapılan hesaplama dikkate alınmıştır. İşin arazide ölçüm ve teknik çalışma gerektiren bir iş olması, tanıkların beyanı dikkate alındığında fazla çalışmanın da yılın Nisan-Ekim ayları arası kabul edilmesi dosya kapsamına daha uygundur.


Bekar ölen iş kazalının anne ve babasının pay oranları

Bekar olarak ölen desteğin ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği